Neo-liberalizmin ‘Pravda’sı New York Times’ın bir yazarı, sendika karşıtı eski bakışı konusunda nedamet getiriyor, Amerika’da sendikaları savunuyor (‘Why unions are good for America’, Nicholas Kristof, 3 Ekim 2023). Ne yazık ki, bu durum, benim gibi, öteden beri neo-liberal modeli ve dünya düzenini sorgulamaktan yana olanların sevineceği yönde işaretler de vermiyor. Nerede o küreselciler, ‘savaş değil ticaret’ciler, hepsi ‘ekonomik korumacı’, savunma sanayici, askeri harcamacı, savaşçı oldular. Neo-liberalizmin yıkıldı yerden, otoriter popülizm, milliyetçilik, göçmen karşıtlığı, savaş çığırtkanlığı besleniyor. Gerçi, iki binli yılların başlarından bu yana, neo-liberalizmi reforme etmek gerektiğini söyleyenler yok değildi, ama böylesi bir dönüşüm hayal bile edilemezdi. . Farkında mısınız dünya alt üst oldu, nerede o eski neo-liberaller hepsi ‘sosyal devletçi’ oldular. Finacial Times’da bir başkası Amerika’da işçi haklarının önem kazanmasından söz ediyor (Economic Policy Institute Başkanı Heidi Shierholz, 30Eylül-1 Ekim 2023).
Neo-liberalizmin yıkıldı yerden, otoriter popülizm, milliyetçilik, göçmen karşıtlığı, savaş çığırtkanlığı besleniyor. Gerçi, iki binli yılların başlarından bu yana, neo-liberalizmi reforme etmek gerektiğini söyleyenler yok değildi, ama böylesi bir dönüşüm hayal bile edilemezdi. . Finacial Times’da bir başkası Amerika’da işçi haklarının önem kazanmasından söz ediyor (Economic Policy Institute Başkanı Heidi Shierholz, 30Eylül-1 Ekim 2023). Nerede o küreselciler, ‘savaş değil ticaret’ciler, hepsi ‘ekonomik korumacı’, savunma sanayici, askeri harcamacı, savaşçı oldular. Ne yazık ki, bu durum, benim gibi, öteden beri neo-liberal modeli ve dünya düzenini sorgulamaktan yana olanların sevineceği yönde işaretler de vermiyor. Neo-liberalizmin ‘Pravda’sı New York Times’ın bir yazarı, sendika karşıtı eski bakışı konusunda nedamet getiriyor, Amerika’da sendikaları savunuyor (‘Why unions are good for America’, Nicholas Kristof, 3 Ekim 2023). Farkında mısınız dünya alt üst oldu, nerede o eski neo-liberaller hepsi ‘sosyal devletçi’ oldular.