Sevemedim Merkez

Milattan önce 469’da Atina’da doğan Sokrates’in* dünyaya bırakmış olduğu en büyük eser belki de Platon’du. Robotik bir şekilde sabah uyanıp, kendi dışımızda gelişen bir dünyaya ayak uydurma çabası ile bir şeyler yaşayıp tekrar aynı yatağa girip ertesi güne mental olarak hazırlanmaya çalışıyoruz. Bu alt yapı da malesef birçoğumuzda artık yok denecek kadar az. . Zaten bence “Şarlo”nun zirve eserinden sonra kimse de böyle bir eleştiri yapmaya kalkmamalı. Platon’un meşhur diyalogları bilindiği üzere kendi fikirlerini içermeden, okuyucusunu düşünmeye, mantık yürütmeye iten bir teknik olarak felsefe dünyasına boyut atlattı. Fakat yazımın konusu bir “Modern Zamanlar” eleştirisi değil. Artık günümüzde iç sesimizle dahi bir diyalog halinde değiliz çünkü konuşmak ve konuşarak bir şeyleri ifade etmek için de kültürel bir alt yapının gerektiğinin farkındayız. Diyalogların gücüne çok inanıyorum. O günden beridir bana kalırsa diyalog dediğimiz şey aslında ikili konuşmanın çok ötesinde beyin kasının en iyi idman şekli olarak süregelmiştir.

• VakıfBank'tan Kiera Van
• CANLI| Fulham- Bournemouth maçını
• Fenerbahçe'den transferde inanılmaz kazanç!
• Adana Demirspor Aksel
• Adana Demirspor'da Rafal
• Yılmaz Vural, altıncı transferini Almanya'dan
• Gaziantep FK-Fenerbahçe maçı ne zaman,
• Zaragoza - Manisa BŞB
• 5 temsilcimiz Avrupa Kupaları'nda sahaya
• Tayfur Bingöl ve Onur

Sevemedim Merkez

Bu alt yapı da malesef birçoğumuzda artık yok denecek kadar az. Artık günümüzde iç sesimizle dahi bir diyalog halinde değiliz çünkü konuşmak ve konuşarak bir şeyleri ifade etmek için de kültürel bir alt yapının gerektiğinin farkındayız. Milattan önce 469’da Atina’da doğan Sokrates’in* dünyaya bırakmış olduğu en büyük eser belki de Platon’du. Zaten bence “Şarlo”nun zirve eserinden sonra kimse de böyle bir eleştiri yapmaya kalkmamalı. Diyalogların gücüne çok inanıyorum. Platon’un meşhur diyalogları bilindiği üzere kendi fikirlerini içermeden, okuyucusunu düşünmeye, mantık yürütmeye iten bir teknik olarak felsefe dünyasına boyut atlattı. O günden beridir bana kalırsa diyalog dediğimiz şey aslında ikili konuşmanın çok ötesinde beyin kasının en iyi idman şekli olarak süregelmiştir. Robotik bir şekilde sabah uyanıp, kendi dışımızda gelişen bir dünyaya ayak uydurma çabası ile bir şeyler yaşayıp tekrar aynı yatağa girip ertesi güne mental olarak hazırlanmaya çalışıyoruz. . Fakat yazımın konusu bir “Modern Zamanlar” eleştirisi değil.