Hiçbir şey onu durduramaz. Her filminde olduğu gibi hayvanların en akıllısı (!) en acımasızı insanın çağlar boyunca hiç değişmediğini vurgulayarak günümüze göndermeler yapıyor. Çağın önyargılarına kulak asmaz, suçluluk, utanç duymaz, “Beden benim bedenim, yeni hayatım, eski klitorisimden memnunum’ diyerek kimlik arayışını sürdürür. ‘Dünyayı tanıdıkça dünya bizim olur’Köpek Dişi, The Lobster, Kutsal Geyiğin Ölümü, Sarayın Gözdesi’nin yaratıcısı Yorgos Lanthimos son filmi Zavallılar’da da insan ruhunun karanlık bölgesine dalarak, sosyal yapıların ne denli anlamsız, soyut olduklarını sergiliyor. Viktroya döneminde geçen öykünün ana kahramanı Bella intihar edince Doktor Godwin onu yeniden diriltir, bu dönem keşiflere, yeniliklere açık bir zamandır, teknoloji sürekli gelişir. Siyah beyaz renk seçimi, balık göz objektif Bella’nın malikânedeki tutsaklığını, canlı renkler, tablo tadında kadrajlar cinselliği, gerçek yaşamı keşfini yansıtır. Cinsellik onun için özgürleştirici bir deneyimdir. Emma Stone, Mark Ruffalo, Willem Dafoe, Ramy Youssef, Hanna Schygulla’nın oynadığı Zavallılar Venedik’te Altın Aslan, Altın Küre’de en iyi komedi, kadın oyuncu (E. ",. Alasdair Gray’in romanından (1992), Mary Shelley’in Frankenstein’ından (1818), Mel Brooks’un Young Frankenstein (1974) filminden, Ken Russell ve Monty Python’dan etkilenen yönetmen evrensel boyutu, iletisiyle günümüzde hâlâ süren ataerkillik, kadına şiddet, ayrımcılık, özgür irade, kadının özgürleşmesini feminist, kışkırtıcı bir bakışla sorgular, “Biz insanlar gariban hayvanlarız” der. Yeni insanlar, ülkeler onu geliştirir, büyür, olgunlaşır, kitap okur, saçları uzar, kostümleri farklılaşır. Godwin’in plastik yüz makyajı için Francis Bacon’ın otoportresi kullanıldı. Bella cinselliğini bir kadın olarak alabildiğine özgür, kaygısız yaşar. Babası bildiği Godwin’i ve nişanlısını ardında bırakıp çapkın avukat Duncan’la dünyayı ve kendini keşfetme yolculuğuna çıkar. ‘İNSANLAR GARİBAN HAYVANLARDIR’Lanthimos 2010’dan beri düşlediği projesini gerçeküstü, stilize biçemde, ironik bir vurguyla, görkemli bir görsellikle anlatır. İzleyiciyi Bella’nın dünyasına sokar, gitgide özgürleşmesini, seçimler yapma kapasitesini, topluma göre değil kafasına estiği gibi yaşamasını, doktor olmasını etkileyici bir ustalıkla aktarır. Stone) ödüllerini aldı",Yorgos Lanthimos’un yönettiği 11 kategoride Oscar adayı fantastik dramatik gerilim Zavallılar (Poor Things) bugün gösterime girdi. Bella da geliştikçe dışarıdaki dünyayı çok merak eder, serüven yaşamaya heves eder. Bella’nın ifade biçimi, iletişim kurma özelliği yaşadığı deneyimlerle değişmeye başlar. Narsist, toksik, güdümleyici Duncan onu evcilleştirmek, köleleştirmek ister ama başaramaz.
Çağın önyargılarına kulak asmaz, suçluluk, utanç duymaz, “Beden benim bedenim, yeni hayatım, eski klitorisimden memnunum’ diyerek kimlik arayışını sürdürür. ‘İNSANLAR GARİBAN HAYVANLARDIR’Lanthimos 2010’dan beri düşlediği projesini gerçeküstü, stilize biçemde, ironik bir vurguyla, görkemli bir görsellikle anlatır. Bella’nın ifade biçimi, iletişim kurma özelliği yaşadığı deneyimlerle değişmeye başlar. Godwin’in plastik yüz makyajı için Francis Bacon’ın otoportresi kullanıldı. Emma Stone, Mark Ruffalo, Willem Dafoe, Ramy Youssef, Hanna Schygulla’nın oynadığı Zavallılar Venedik’te Altın Aslan, Altın Küre’de en iyi komedi, kadın oyuncu (E. Her filminde olduğu gibi hayvanların en akıllısı (!) en acımasızı insanın çağlar boyunca hiç değişmediğini vurgulayarak günümüze göndermeler yapıyor. Stone) ödüllerini aldı",Yorgos Lanthimos’un yönettiği 11 kategoride Oscar adayı fantastik dramatik gerilim Zavallılar (Poor Things) bugün gösterime girdi. ‘Dünyayı tanıdıkça dünya bizim olur’Köpek Dişi, The Lobster, Kutsal Geyiğin Ölümü, Sarayın Gözdesi’nin yaratıcısı Yorgos Lanthimos son filmi Zavallılar’da da insan ruhunun karanlık bölgesine dalarak, sosyal yapıların ne denli anlamsız, soyut olduklarını sergiliyor. Bella da geliştikçe dışarıdaki dünyayı çok merak eder, serüven yaşamaya heves eder. Narsist, toksik, güdümleyici Duncan onu evcilleştirmek, köleleştirmek ister ama başaramaz. Babası bildiği Godwin’i ve nişanlısını ardında bırakıp çapkın avukat Duncan’la dünyayı ve kendini keşfetme yolculuğuna çıkar. Cinsellik onun için özgürleştirici bir deneyimdir. Siyah beyaz renk seçimi, balık göz objektif Bella’nın malikânedeki tutsaklığını, canlı renkler, tablo tadında kadrajlar cinselliği, gerçek yaşamı keşfini yansıtır. Hiçbir şey onu durduramaz. Alasdair Gray’in romanından (1992), Mary Shelley’in Frankenstein’ından (1818), Mel Brooks’un Young Frankenstein (1974) filminden, Ken Russell ve Monty Python’dan etkilenen yönetmen evrensel boyutu, iletisiyle günümüzde hâlâ süren ataerkillik, kadına şiddet, ayrımcılık, özgür irade, kadının özgürleşmesini feminist, kışkırtıcı bir bakışla sorgular, “Biz insanlar gariban hayvanlarız” der. Bella cinselliğini bir kadın olarak alabildiğine özgür, kaygısız yaşar. ",. İzleyiciyi Bella’nın dünyasına sokar, gitgide özgürleşmesini, seçimler yapma kapasitesini, topluma göre değil kafasına estiği gibi yaşamasını, doktor olmasını etkileyici bir ustalıkla aktarır. Yeni insanlar, ülkeler onu geliştirir, büyür, olgunlaşır, kitap okur, saçları uzar, kostümleri farklılaşır. Viktroya döneminde geçen öykünün ana kahramanı Bella intihar edince Doktor Godwin onu yeniden diriltir, bu dönem keşiflere, yeniliklere açık bir zamandır, teknoloji sürekli gelişir.