Empati yoksa demokrasi de yoktur!

 
Empati yoksa demokrasi de yoktur! Empati yoksa demokrasi de yoktur!

Günümüz küreselleşen kapitalizminin bir yandan toplumları sınıflaştıran diğer yandan da farklı kimliklere bölen yapısı günümüz toplumlarını iç-çatışmalara (antogonizmalara) açık hâle getiriyor. . Şimdilik bu iç-çatışmalar Batı demokrasilerinde kontrol altında tutulabiliyorsa da gelişmekte olan ülkelerde bu yapılamadığından, o ülkelerde siyasi gerginlikler zaman zaman iç-çatışmalara evriliyor. Orta-Doğu, Afrika ve Güney Amerika’da bir çok ülkede gördüğümüz darbeler ya da etnik ve din temelli çatışmalar bu iç çatışmaların örnekleriyle dolu. Türkiye gibi çok-kimlikli toplumun iç-çatışmalardan uzaklaşıp var olan sorunlarını çözebilmesi demokrasi fikrinin ve empati düzeyinin yükselmesine bağlıdır. Bu da her bir kimliğin kendi köyüne dönmesine ve kendi köyünün demokratikleşmesine zaman harcaması gerektiğini söylüyor.

Empati yoksa demokrasi de yoktur!

Günümüz küreselleşen kapitalizminin bir yandan toplumları sınıflaştıran diğer yandan da farklı kimliklere bölen yapısı günümüz toplumlarını iç-çatışmalara (antogonizmalara) açık hâle getiriyor. Türkiye gibi çok-kimlikli toplumun iç-çatışmalardan uzaklaşıp var olan sorunlarını çözebilmesi demokrasi fikrinin ve empati düzeyinin yükselmesine bağlıdır. . Şimdilik bu iç-çatışmalar Batı demokrasilerinde kontrol altında tutulabiliyorsa da gelişmekte olan ülkelerde bu yapılamadığından, o ülkelerde siyasi gerginlikler zaman zaman iç-çatışmalara evriliyor. Orta-Doğu, Afrika ve Güney Amerika’da bir çok ülkede gördüğümüz darbeler ya da etnik ve din temelli çatışmalar bu iç çatışmaların örnekleriyle dolu. Bu da her bir kimliğin kendi köyüne dönmesine ve kendi köyünün demokratikleşmesine zaman harcaması gerektiğini söylüyor.